İftar davetlerinde düştüğümüz "Lüks Otellerde Yemek" yanlışlığına; şu sıralarda şehitlerimizi anarken de düşüyoruz.
Mümin siyasetçiler ve mümin vatanseverler buna dikkat etmelidir.
Şehitlerimizi lüks restorantlarda ve lüks otellerin salonlarında anmak da nedir arkadaş?
Bir gün evvel belki içki içilen, belki dansöz oynatılan otellerin ve restorantların bu masalarında şehidlerimiz nasıl anılabilir?
Bir gece önce, eğlencelerin ilan edildiği mikrofonlardan; rahmet nidaları atmaya utanmadan nasıl yeltenebiliriz?
Rakı kokan bardaklarda ikram edilenler sizi rahatsız etmiyor mu?
Bu anmalarda nasıl bir samimiyet oluşabilir?
Buraların ortamı hangi şehid ailesini mutlu edebilir ki?
Hangi şehid ailesi bu davetlerde bulunmayı ulvi bir görev sayabilir ki?
Daha da önemlisi bir şehid evladı lüks içindeki sizin bu halinizi hangi kefeye koyabilir?
Camiler ne güne duruyor?
Okullar ne güne duruyor?
Derneklerinizin salonları ne güne duruyor?
Buralara harcanacak rakamları şehid aileleri ile ilgili STK ve Vakıflara teslim edin. Kur'an-ı Kerim'imizi camilerde/okullarda, toplumun içinde okuyun ve buradan hasıl olacak sevapları şehidlerimizin ruhuna bağışlayın.
Şehide rahmet dilemek ancak bizim sorumluluğumuzu hafifletir.
Şehidler zaten peygamber komşularıdır. Rahmete esas muhtaç olanlar bizleriz.
Biz dilesek dilesek Peygamberimizin(sav) komşularından ancak şefaat dileriz.
Bizim dileğimiz onların şefaatleri olabilir.
Toplumun önderlerini hassasiyete ve akıl sahipliğine davet ediyorum.