Makale/Adnan ONAY
İsrail’in soykırıma dönüşen vahşetini HAMAS’a çamur atarak örtmeye çalışan bazılarının karın ağrılarının islam olduğunu biliyoruz. Bazılarının ise emperyalizmin bekçileri oldukları malum..!
Bunlara göre islamla ilişkilendirilen her örgüt potansiyel suç örgütüdür, hatta bu örgütler zalime karşı direnmek için kurulmuş silahlı örgütler ise terör örgütleridirler! O nedenle bunlara göre (Siyonist zulmüne başkaldıran) HAMAS bir terör örgütüdür.
Peki terör örgütü dedikleri HAMAS ne yapıyor?
Yaptıkları şey; Filistin topraklarını işgal eden ve Allah’ın kendilerini efendi olarak yarattığına inanarak, diğer tüm insanları köle gören ve Nil’den, Fırat’a olan bölgeyi Tanrı’nın kendilerine vaad ettiğine inanan bir terörist devletle mücadele etmek, onları işgal ettikleri topraklardan atmaya çalışmak..
İşte tek suçları bu..
Bu terörist devlet İsrail’in bir de büyük hamisi var; ABD
Yahudilerin büyük devleti ABD’ye göre İsrail’le çatışan her ülke düşmandır ve o ülkede yaşayanlar öldürülmesi gerekli varlıklardır.
Yalnızca ABD değil, ABD’nin etkisi, korkusu altındaki her devlet de İsrail’i korumak zorunda..
İşte, bu kitli ağ nedeniyle bölgemiz her an İsrail’in tehditi altında.
ABD neden İsrail’e sahip çıkıyor? diye sorulacak olursa; verilecek cevap ABD’nin çıkarlarıyla İsrail’in dini amacının örtüşüyor olması. Yani İsrail, vaad edilmiş toprakları ele geçirmek isterken ABD onu bölgede her şekilde kullanmakta.
Milyonlarca insanı katlederek onların topraklarını işgal eden, sömüren Batı için bu uğurda insanların katledilmesi sıradan bir hadisedir. Onlar için tek kıymet çıkardır. Bu konuda İsrail’in katliamları onları hiç rahatsız etmez! Hatta, bunu yararlı, gerekli görürler.
Bugün Gazze’de yaşayanların ölüden farkları yoktur. Şehrin suyu, elektriği, gazı, yiyecek, içeceği yani insanın yaşaması için ihtiyaç duyduğu ne varsa İsrail’in elindedir. İsrail, işgale direnenlere yaşam hakkı tanımaz.
İsrail, işgale direnen ve işgalcileri topraklarından atmak isteyen Gazze’nin en güçlü paramiliter yapısı HAMAS üyelerini yok etme bahanesiyle Gazze’yi bombalıyor, HAMAS, buna karşılık Gazze’yi korumaya çalışıyordu. Yıllardır süren bu çatışmalar HAMAS’ı yok etmeye yetmemiş, aksine daha da güçlendirmiştir. Son yıllarda İsrail’e roketlerle saldıran ve İsrail’e korku vererek İsrail vahşetini sonlandırmaya çalışan HAMAS, uzun yıllardır büyük çaplı bir saldırının hazırlığını yapıyordu. Hedefi; dünya kamuoyunda İsrail’in prestijini sarsmak, onun yenilemez bir devlet olmadığını göstermek ve güvenlik endişesi yaratarak İsrail’deki Yahudilerin başka ülkelere göçünü sağlamak, yeniden topraklarına kavuşmaktır.
İşte, AKSA TUFANI operasyonu bu amaçla yapıldı.
Kendi topraklarında yasamakla, ölmek arasında bir fark göremeyecek hale getirilmiş bir halkın başka yapabileceği ne olabilir?
Karşınızda sizi hayvandan aşağı gören ve “bu toprakları Tanrı bize vaad etti, buraları terkedeceksiniz” diyen ve insan öldürmeyi sıradan bir şey gören bu terör devletine karşı sizler olsanız ne yapardınız?
Günümüzde Filistin’de barışı tesis etmek isteyen ve iki ayrı devlet kurulması şeklinde önerilerde bulunanlar İsrail’in bunu kabul etmesinin mümkün olamayacağını görmek istemiyorlar. İsrail, siyonizme yani vaad edildiğine inandıkları toprakları ele geçirmek amaçlı kurulmuş bir din devlettir. O nedenle daha önce kendilerine başka bölgelerde toprak verilmesine, İsrail’in bu topraklar üzerine kurulmasına karşı çıkmışlardır.
İsrail devletini kuranlar ve yönetenler Arz-ı Mevud’a karşı çıkan (yahudiler dahil) herkesi düşman görürler. O nedenle iki devletli barış girişimlerinde bulunulan yahudi siyasetçiler dahil İsrail’e karşı çıkan üst düzey yahudiler İsrail derin devletince öldürülürler. Oslo anlaşmasına imza attığı için başbakanları İzak Rabin’i bu yüzden öldürdüler.
Filistin’de iki devletli bir yapının oluşabilmesi ancak İsrail’in bir din devleti olmaktan çıkıp, seküler, dini fanatizmden arınmış bir devlet yapısına bürünmesi gerekir ki; bu İsrail’in varlık nedenine aykırıdır. O nedenle; İsrail içindeki barış yanlılarının bu mücadeleden sonuç almaları mümkün gözükmemektedir..
Sonuç olarak; İsrail, bölge topraklarını ele geçirip, yahudi olmayanları köle yapma amacı taşıdığı için, İsrail’in bu kirli emeline karşı çıkıp, onlara topraklarını vermemek için direnecek silahlı direniş örgütletlerin ortaya çıkması kaçınılmazdır.
FKÖ, İsrail’deki muhalif kitleler gibi düşünerek barış olabileceğine kendini inandırmış olsa da, bunun gerçeklerle bağdaşacak hiçbir tarafı yoktur.
Filistin’deki silahlı direniş örgütleri işte bunun için varlar ve olmaya da devam edecekler..
